Vahdet Deryası 2 2017

  • Vahdet Deryası 2

Değerli okuyucu.

 

Okumaya başlayacağınız bu kitapta, Gönüller sultanı Niyaz-î Mısrî Hz’nin İlahi âşkından kelam olarak dile gelmiş olup, ruhlara temas eden ve gönül bahçelerinde mana zevklerinin yeşermesine sebep olan beyitlerinin Fakir’de oluşturduğu mana zevklerini bulacaksınız.

 

Niyaz-î  Mısrî Hz’nin beyitleri Kur’an’ı Kerim’deki Hak kelamı olan ayetlerin ve Cenab-ı Resulullah efendimiz, Hz Muhammed Mustafa hadislerinin açılımıdır. Kendi idrakimize göre yapmaya çalıştığımız yorumlarda, beyitlerin gönlümüze düşürdüğü ayeti kerime ve hadisleri göreceksiniz. Bu yorumlar, Fakirin kendi mana alemine doğan zevkler olup, ilk ve son değildir. Cenab-ı Allah’ta son olamayacağı için Cenab-ı Allah’ı tanıtan, anlatan, bildiren ilimde ve bu ilimden oluşan anlayışlarda da son olamaz. Kova denizi içine alamaz ama kendisi denizde batın olur, deniz olur. Unutulmamalıdır ki, olmak yok, yolunda olmak vardır. Bilgi kullanıldığı zaman bizi zahmetten kurtarır, bilmiş olmak yetmez ve bilgi bizden mesuliyeti kaldırmaz aksine kendisi kadar daha mesuliyet yükler.

 

İrfaniyet birdir ve bu irfaniyet Cenab-ı Allah’ın Kemaliyle tecelli ettiği Muhammedî irfaniyettir. Gönül birdir ve bu gönül, Cenab-ı Allah’ın sığdığı beytullah olan Muhammedî gönüldür. Aşk birdir ve bu Aşk, Cenab-ı Allah’ın zuhuru olan Muhammedî Aşk’tır. İlim birdir ve bu ilim Cenab-ı Allah’ın zahir olarak anlatıldığı Muhammedî ilimdir. Kendimizi, bir olan bu tecellilere layık hale getirdiğimizde bizde de tecelliye gelirler, iki olmazlar. Cenab-ı Allah, talip olup talebi doğrultusunda hizmet edenlerin yar ve yardımcısı olsun, Cemaliyle şereflendirsin inşallah.


Aşk u niyazlarımla